10 Ocak 2011 Pazartesi

6 Kelime 1 Öykü (2)


Proje

Büyük bir gürültü kopuyordu aşağıda. Dr. James Gold hızlıca aşağı iniyordu merdivenlerden. Sağdaki giriş kapısına parmaklarını dayadı. Bilgisayar ekrandan parmak izlerini okudu “hoş geldiniz Dr. James” kapı açıldı doktor içeri ışık hızında girdi çekmeceyi açtı bir klasör ve silahını aldı. Yapılması gerekeni biliyordu bu projeyi asla kimse çalmamalıydı.

Denizin ortasına kurulmuş yapay bir ada da araştırma ve geliştirme bölümüne atanmıştı Dr. James Gold. Sınıfının en iyisi bir bilimciydi. Bilim adamı terimini asla sevmezdi. Ona göre bilim demek hayat demekti. Bir takım haberlerde ün salmış bilim adamıyım diyerek kendini nitelendirenlerden nefret ediyordu. Kendi kuzeni de aynı dalda ün yapmış gazete gazete dolaşarak zorla bilim adamı unvanı aldığından beri bu kelimeyi sevmiyordu. Ona göre yapılması gereken araştırma yapılır bu bir görev ün olmaması gerekir diye düşünürdü.

Platformdan aşağıya bakıyordu. Üstlerinde çalıştıkları proje son derece önemliydi. %70inden fazlası su olan bu dünyada hayat karaya sığmıyordu artık. Nüfus patlaması yaşanmıştı. Neredeyse çoğu canlının nesli tükenmişti. Onların görevleri zargana türündeki balıkların nasıl hayatta kaldıklarını araştırmaktı. Denizde sadece iki tür canlı kalmıştı artık. Biri deniz anaları diğeri de zargana balıkları.

Dr James Gold telefon sesiyle suya bakmayı bıraktı. “Dr James buyurun.”dedi “merhaba doktor araştırma yaklaşık 1 yıldır devam ediyor projeye harcadığımız milyon dolarların hesabı yok. Sonucu ne zaman almayı planlıyoruz bir sormak istedim” dedi Henry Dalton. “bugün son aşamadayız “ dedi Dr. James ve telefon kesildi.

Bu adamdan nefret ediyordu. Son derece agresif ve ne söylediğini bilmeyen bir adamdı. Maaşları ve yatırımı o yapıyordu ama araştırmadan anlamadığı halde burnunu sokuyor her şeyi berbat ediyordu. Bir çalışma grubunun yanından ilerleyerek asansöre bindi ve aşağıya indi.
Yapay ada olarak adlandırılıyordu bulundukları merkez. Denizin içine inşa edilmiş 30 katlı bir binaydı. Daha önce balinaların yaşam biçimleri ve bir çok nesli tükenmekte olan deniz canlılarının davranışları incelenmek üzere kullanılmıştı. Şimdi ise tek bir amaç ve çalışmalar için yönetiliyordu oda tedavi adı altında gerçekleştirilen bir projeydi.

Doktor laboratuarın ilk odasına girdi gerekli kıyafetlerini giyip eldivenlerini taktı. İçeride 12 tane doktor daha bulunuyordu. İçeri girdiğinde herkes ona baktı. Doktor masaya yaklaştı. Neredeyse 1 metre uzunluğundaki balık duruyordu ince cam fanusta. “iğne” dedi yanındaki yardımcıya yardımcısı küçük bir iğne uzattı. Daha önceki çalışmalarında aldığı performansla bu sefer doğru yapıyordu. İğneyi yavaşça omur iliğin olduğu yere sapladı. Balık birden dümdüz konuma geçti ve sabit kaldı. Yavaş yavaş içine enjekte ettiği sıvı yeterli miktara gelince iğneyi çıkardı ve balık öldü.

Diğer doktorlar fanusu ortadan kaldırırken Dr. James elindeki şırıngayı cebine koydu. Dışarı çıkarak üzerindeki üniformayı çıkardı. Şimdi aldığı bu örneği bilgisayara kontrol ettirecek ve gerekli formülü uygularsa diğer hayvanların hastalıklarına ilaç üretebilecekti.
Hastalıklar. İşte en çok korktuğu şey buydu. Her şeye çare aranıyordu. Karada yaşam iyice çekilmez hale gelmişti. Hayvanlar sebepsiz yere hastalanıyor telef oluyordu. Önce kuşlarla başlamıştı virüsler. Sonra kediler ve köpeklerle devam etti. Vahşi hayvanlardan denize türemişti bu virüsler. Balinalar yunuslar derken denizlerde boşalmıştı. Elde kalan hayvanlar oldukça kısıtlıydı. Hükümet ve dünya anında kırmızı alarm ilan edip bütün hayvan türlerinden örnekler almış kurtarmaya çalıştıklarını kurtarmış özel bir tesise bakıma almışlardı. Doktorlar bilim adamları hepsi bu konuda çeşitli tezler üretmişti. Bir tek Dr. James balıklar konusunda yanılmamıştı tek balık cinsi üzerinde gösterdiği olağan üstü performans sayesinde çalışmalar hızla ilerliyordu. Deniz anaları üzerinde çalışma yürütemezdi. Omurgaları yoktu. Belirli bir organları olmayan bakteri gibi varlıklardı. Zarganaların nasıl hayatta kaldıklarını bile bilmemesine rağmen çalışmalara başlamıştı.

Bilgisayarın DNA okuyucusuna tüpü yerleştirdi ve araştırmaya başlatmak için gerekli şifreyi girip enter tuşuna bastı. “bilgiler analiz ediliyor tahmini süre 4 saat” geri sayım başlamıştı her şey çözülecekti.

Cep telefonu çalmaya başlamıştı. Açtı.“Dr. James bir helikopter iniş gerçekleştirdi iki adam var sizinle görüşmek için karaya çağırıyorlar.”dedi. James monitörü kapattı. Arka planda bilgisayar çalışıyordu bir çözüm olduğunda telefonuna sinyal gelmesi için ayarladı. Doktor üniformasını çıkartıp kot pantolon kapüşonlu bir hırka ve süet bir ayakkabı giydi. Kapıyı bilgisayara kilitletti. Böylece herhangi biri odasına izinsiz giremeyecekti. Asansöre binerek hızla karaya çıkmaya başladı.

Hava hafif kararmak üzereydi. Helikopterdeki pilot dışında 2 kişi vardı platformda. Yakınlaştıkça biri kuzeni Jonathan diğerininse asistanı olduğunu anladı. Merhaba demek için elini uzattı. Kuzeni eline baktı ve “buraya konuşmak için değil işimizi yapmak için geldik Dr. James. Uyguladığın formülü merak ediyor ve bir örneğini senden rica ediyoruz.” dedi sertçe. “bunun yasa dışı olduğunu biliyorsun değil mi Jonathan.” dedi Dr. James. Kuzeni cebinden bir silah çıkardı. “yeterince yasaldır sanırım” dedi gülümseyerek. Dr .James geri adım attı. Küçük bir yardım diledi içinden. Etrafına bakındı ama kimse yoktu. Burada vurulsa kimse göremezdi. Kamera sistemleri denizin nemli havasından sürekli arıza yapıyordu. Bu yüzden karayı sadece kule görebiliyordu. Son bir umutla kuleye baktı. Ama kimse yoktu. Anlaşılan hantal Steve her zamanki gibi yemek yemek için mutfağa gitmişti.

Asansöre zorla bindirildi Dr. James. Arkasında eli silahlı iki kişiyle laboratuara doğru yürümeye başlamışlardı şimdi. Dr. James onları ana laboratuara götürdü. “formül nerde?” dedi kuzeni. Dr. James içeri girdi ışıkları yaktı. Kuzeni arkadan hemen ardından da asistanı girdi. Eli silahlı adamlara pek bulaşma tarzı yoktu Dr. James’ın. Düşünüyordu. Kuzeni kafasına silahı dayadı “formülü hatırlamaya başlarsan iyi olur” dedi. Doktor bir an elinin altında ince bir iğneli şırınga olduğunu fark etti. Sinir sistemine küçücük bir iğne batması geçici felç olmasına sebebiyet verebilirdi. Yavaşça iğneyi aldı. “formül burada” dedi. Kuzeni tam onun önüne geçtiği sırada şırıngayı tam omurgasının ortasına batırdı. Kuzeni artık hareketsiz kaldı ve yere yığıldı. Asistan korkudan silahı atarak koşmaya başladı uzun koridorda.

Dr. James laboratuar kapısını kapatarak odasına doğru hızlı adımlarla inmeye başladı. Büyük bir gürültü kopuyordu aşağıda. Dr. James Gold hızlıca aşağı iniyordu merdivenlerden. Sağdaki giriş kapısına parmaklarını dayadı. Bilgisayar ekrandan parmak izlerini okudu “hoş geldiniz Dr. James” kapı açıldı doktor içeri ışık hızında girdi çekmeceyi açtı bir klasör ve silahını aldı. Yapılması gerekeni biliyordu bu projeyi asla kimse çalmamalıydı.

Monitöre baktı. Son 3 dakika. Formül uygulanacak ana örnek bir tüpe enjekte edilecekti. Hızlı adımlar artmaya başladı. Sesler dışarıda çığlıklara dönüşüyordu. Sonra iki el silah sesi duydu. Kendi silahının mermilerini kontrol etti hemen. “inceleme tamamlandı. Ana örnek naklediliyor.” Yazısını gördü. Projeden hemen 4 sayfalık bir çıktı verdi bilgisayar. “ana örnek nakil işlemi tamamlandı” yazısını görünce tüpü eline aldı. Bu tüp şuan dünyayı kurtaracaktı.

İşlemleri hemen bilgisayara girdiği kodlarla sildi. Harddisk tamamen boşalması için programladı. Sonra dış kamera sistemine girerek koridorları taradı. C blok çıkış ünitesi boştu. Bilgisayarı kapatarak hızlıca odadan çıktı. C blok ünitesine girdiğinde arkasında adamların olduğunu hissetti. Hızlıca koşmaya başladı. Ana kapıya geldiğinde şifreyi girip kapıyı açtı. Hızlıca adamlar koşuyordu o kapıyı kapattığında. Monitörden şifreyi değiştirdi.

Helikoptere bindiğinde silahını çıkardı. Pilota silahını doğrultup “çabuk havalan” dedi. Pilot tereddütsüz çalıştırdı helikopteri ve havalandılar. Düşündü yaptıklarını. Artık interpol bile peşine düşmüş olabilirdi. Güldü kendi kendine. “Birinin bu dünyayı iyileştirmesi gerekiyor” dedi.

_SeRHaT_

5 yorum:

Depresif Ayu dedi ki...

Serhatcım, bu turun galibisin benim nazarımda. 10 üzerinden 8 veriyorum.

Serhat dedi ki...

:)) teşekkür ediyorum depresif ayum.

HerbiRenk dedi ki...

bende kelime gönderebilir miyim?:)

kremkaramel dedi ki...

@Herbirenk
Biz de az önce kelimemiz yok ne yapacağız diye aramızda konuşuyorduk. Hemen bekliyoruz.

HerbiRenk dedi ki...

mayonez, hız, projeksiyon, gelinlik, süzgeç, ayakkabı boyası

mail adresinizi göremedim:) hadi bu kelimelerde bana gelsin:)

 
Copyright 2009 2kalemsorler